Forum •  Email •  Bize Yazın •  Ziyaretçi Defteri •  Anasayfam Yap •   
 Siteiçi Arama
Sonuçlar 2-3 saniye gecikmeli gelir.
Kullanıcı Girişi
Kullanıcı Adı
Şifre
Şifrem
Yeni Kayıt
Güncel Haberler
Sevgi üç türlüdür

 
Anasayfa / BİYOGRAFİ / 





Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yunus Emre

YUNUS EMRE
( Sivrihisar, 1283 -1320)

Yunus Emre'nin sanatı Türk şiir sanatının ilk örneklerinden biridir. Yunus, 1238 yılında Türkiye'nin Sivrihisar ilçesinin Sanköy adlı köyünde Horasan'dan göçmüş olan Hacı İsmail ya da İsmail Hacı adındaki bir Türkmen'in ailesinde doğmuştur. 82 yıl yaşamış ve vefat ermiştir.

Yunus Emre, Taptık Emre adındaki pirinin  terbiyesinden geçerek olgunluğa ulaşmış bir şairdir. O, Hoca Ahmet Yesevî'nin felsefesini Anadolu'da yaymakta önemli rol oynamıştır. Yunus, tasavvufu Bektaşi temeline dayandıran Hacı Bektaş ile ve Konya'da yaşamış olan büyük Mevlana Celâleddin Rumi ile yakın ilişkide bulunmuştur. Celâleddin Rumi, Yunus hakkında: "Ben hangi yüksek mertebeye adım attıysam önümde bu Türkmen kocası Yunus'un izini gördüm" demiş, ona kendisinden daha yüksek derecedeki bir mütefekkir değeri vermiştir.

Yunus'un şair olarak yaptığı büyük hizmetlerinden biri şiiri, halk hayatıyla ilgilendirmesi; şiir sanatının insanlığın geleceği ile bağlantısını kurmasıdır. Yunus genellikle, şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmamaya çalışmış, eski Türk kavimlerinin  şiirlerine uygun, müzikli şiir şekline meyletmiştir.
Yunus Emre'nin barış, dostluk, merhamet, acize ve yoksula yardım etmek, dedikodudan uzak durmak, kişinin ayıbını gizlemek, nefise yenilmemek, zor günlerde sabırlı olmak, iyi işler yapmak, dünyadan kötü adla gitmemek gibi duyguları yedi yüz yıldan fazla bir zamandan beri nesilleri terbiye etmek için kullanılmıştır.

Yunus'un bu güzel fikirlerini Ali Şir Nevaî, Muhammet Fuzulî, Şah İsmail Hataî, Devletmemmet Azadî, büyük Mahdumkulu ve diğerleri kendi ustalıklarıyla birleştirip devam ettirmişlerdir.
Yunus'a göre insan bir görünüştür. Onun gönlünü dolduran, bütün varlığını kaplayan, ona kimlik kazandıran -O'nun deyimiyle- "Çalap"tır. Sair bunu "Gönül Çalab'un tahtı gönüle Çalap bahdı" diyerek açıkça ifade eder. Allah sevgisi biçim değil özdür, bunu ancak O'na gönül verenler anlayabilirler. Gönlü eve benzeten sair, onun gerçek sahibini bilmeyenin adamdan sayılmayacağını "Gönül ev ıssın bilmez âdemden tutmayalar" şeklinde açıkça dile getirir.

Yunus Emre'nin siirlerinde insan, hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle ele alınır. Müspet olarak değerlendirilen insan tipleri, ârifler, âlimler, âsıklar, dervîsler, erenler, sâdıklar, evliyalar, müridler ve yârenler gibi tasavvufî anlamda Allah'a yakın olan sahsiyetlerdir. Olumsuz insan tipleri olarak da askı bilmeyenler, gönül yıkanlar, dünyaya bağlananlar, cahiller, münkirler, gafiller, yalancılar, bedbahtlar gibi Dslâma ve genel ahlâk kurallarına uygun hareket etmeyenler karsımıza çıkar. Bunların yanında Yunus insanı, "âdem", "âdem oğlı", "er" ve "insan" kavramlarıyla da doğrudan ele alır. Ayrıca şiirlerinde sıkça karsımıza çıkan "gönül" kavramını da kisilestirerek insan yerine kullandığı, insanla ilgili düsüncelerini bu kavram üzerinden ifade ettiği görülür.

Yunus Emre genel olarak insana ve insanlığa belirli mesajlar vermiştir. Bunlar;

1. Varlığa "tevhîd" penceresinden bakarak "Yetmis iki millete kurbân ol âsıkısan" diyen Yunus, Allah'a inanan, gönlünde sevgi bulunan insanın bütün insanlığı ve yaratılanları aynı değerde görmesini ister. Varlığa hosgörüyle, sefkatle bakmak gerektiğini ifade eden sair, insanları bütün farklılıkları bir kenara bırakıp ayrım yapmadan aynı gözle benimser:

Tevhîd imis cümle âlem tevhîdi bilendür âdem
Bu tevhîdi inkâr iden öz cânına düsmânımıs
Yitmis iki millete birligile bakmayan
Ser'ile evliyâsa hakîkatte âsîdür

2. Akıl ve irade sahibi insan kâinatta yaratılan en değerli varlıktır. Onu değerli kılan, diğer bir husus da "gönül"e sahip olmasıdır. Yunus'un çoğu siirinde kisilestirirek insan yerine koyduğu gönül, tasavvufî hayatın merkezini olusturan mefhumlardandır. Bütün bâtınî hadiseler gönülde meydana gelir. Kur'ân-ı Kerîm'de "kıyâmet günü Allah'ın huzuruna 'selîm bir kalb ile gelenler'in müstesna bir yere sahip olacakları bildirilir.

3. Sevginin karsılıklı olması gerektiğine inanan Yunus Emre, insanları sevdiği gibi onlardan da sevgi ve yakınlık bekler. Yunus "sevmeyi" ve "sevilmeyi" birçok siirinde, sade ve açık bir sekilde ve eskilerin "sehl-i mümteni" dedikleri kolay söylenebilir göründüğü halde denenince güçlüğü anlasılan mısralarda sık sık ele almıstır:
Gelin tanısık idelüm isi kolay tutalum
Sevelüm sevilelüm dünyâ kimseye kalmaz
Gönlü "ask" rehberine uyanın, yüzünü kıble olarak "dosta" döndürmesinden dolayı sürekli bir ibadet halinde olacağını söyleyen Yunus'a göre "gerçek sevginin" insanlara manen kazandıracağı değer çok yüksektir.

4. İnsan, kendi için ne düsünüyor ve arzu ediyorsa baska insanlar için de aynı seyleri düsünmeli ve istemelidir. Yunus, insân-ı kâmil yani olgun insan anlamında "er" ve "eren" kavramlarını kullanarak, erenlerin kimseye hor, asağılayıcı gözle bakmamasını, bunun "erenlik" sanına uymayacağını söyler. Hiçbir varlık bos yere yaratılmamıstır, kâinatta her seyin bir görevi vardır.
Sen seni ne sanursan ayruğa da anı san
Dört kitabın ma'nîsi budur eğer varısa
Tehî görme hiç kimseyi hiç kimse bos degül
Eksiklügile nazar erenlere hos degül
İnsan öncelikle kendine bakmalı, gâfil davranarak kimsenin ayıbını ve kusurunu aramamalıdır.

5. İnsan, asil yaratılısının gereği kibire ve gurura kapılmamalı, kin tutmamalı; baskalarının kusurlarını affedebilmeli ve onlara hosgörüyle yaklasmalıdır. İnsan, dünyâ hayatının çok kısa olduğunu ve dünyada ebedî kalamayacağını hatırdan çıkarmayarak gururlanmamalıdır:

Adumuz miskîndür bizüm düsmânımuz kîndir bizüm
Biz kimseye kîn tutmazuz kamu âlem yârdur bize
Bak göresin dünyeye geldügüni bil neye
İş bu fânî dünyeye mağrûr olmamagiçün
Miskîn ol yâre miskîn gide senden kibr ü kîn
Rûzigâr gelür geçer pes kime kalasıdur

İyi, güzel ve örnek insan mütevazî olmalıdır. Olgun bir insan olmak için, kinden, kıskançlıktan, çekistirmeden uzak bulunmak, diğer insanları sevmek, onların mutluluğunu istemek; yaratılısının, tasavvuf eğitiminin, hayat görüsünün ve mütevazîliğinin bir gereğidir.
6. Yunus'un yücelttiği diğer üstün meziyetler cömert, yardımsever ve edebli olmak, ilmiyle amel etmektir. O, dünyanın geçiciliğini de hatırlatarak hayatta iken yapılan iyi-kötü her seyin öldükten sonra insanın karsısına çıkacağını belirtir.

Yunus'un insan sevgisi, kaynağını İslâm inanç ve bilimlerinden aldığı için bütün insanlara aynı sevgi gözüyle bakar. Onun insan sevgisi, insanı sevme noktasında kalmayıp zerreden toprağa, topraktan hayvana, insandan Allah'a uzanan bir seyir takip eder ki, bu gerçek sevgi, "Allah sevgisi"dir.

Yunus Emre;
1.  Varlığı ve insanlığı "tevhîd", birlik penceresinden gören,
2.  Gönlü "ask"la dolu olduğu için halkı seven ve halkın sevdiği,
3.  Sevgiyi, insanlığı yücelten; Hakk'ı alçak gönüllere,insanlığa, sevgiye indiren,
4.  Her zaman ezenlere karsı durmus, ezilenlerden yana tavır koymus,
5.  İnsanları birliğe, dirliğe, doğruluğa, barısa çağıran, yasamayı seven ama ölümden korkmayan,
6.  Kendini, çevresini, çağını asarak, küçük kaygılardan kurtulup büyük kaygılara yönelmesini bilen kâmil bir insandır.

Yunus verdiği mesajlarla geleceğe kalabilmenin yollarını da gösterir. Ona göre insanın ve insanlığın gelecekte huzurlu ve mutlu olabilmesi, iyi ve güzel hasletlerin nesilden nesile aktarılabilmesi için;
- İnsanı tanımalı, sevmeli ve sevilmelidir.
- Yasadığı çevreden ve hayattan kopmamalı; tabiatı, çevreyi, olayları ve insanları iyi gözlemlemelidir.
- Dili iyi bilmeli, sade, anlasılır ve mükemmel bir biçimde kullanmalıdır.

ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER

BEN YÜRÜREM YANE YANE
Ben yürürem yane yane, Aşk boyadi beni kane
Ne akilem ne Divane, Gel gör beni aşk neyledi
Gah eserem yeller gibi, Gah tozaram yollar gibi
Gah akaram seller gibi, gel gör beni aşk neyledi
Akan sulayın çağlaram, Dertli cigerem dağlaram
Şeyhim anuban ağlaram, gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni
Çok ağladım güldür beni, gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürem, ol yari düşte görürem
Uyanıp melul oluram, gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyem, baştan aşağı yareyem
Dost ilinden avareyem, gel gör beni aşk neyledi

SEVELİM SEVİLELİM
Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez
Onu sen senden iste, o senden ayrı olmaz
Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer, Cahiller onu bilmez

Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz
Yunus sözün anlar isen, mani'sini dinler isen
Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz

GÖNÜLLER YAPMAYA GELDiM
Benim bunda kararım yok, bunda gitmeye geldim
Bezirganım mataım çok, alana satmağa geldim.
Ben gelmedim da'vi için benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim
Dost eşruğu deliliğim, aşıklar bilir neliğim
Devşuruben ikiliğim, birliğe bitmeye geldim
Yunus Emre aşık olmuş, ma'şuka derdinden olmuş
Gerçek erin kapısında ömrüm harcamaya geldim

Bu yazı 12219 defa okundu.



Bu Kategorideki Diğer Başlıklar
 - Kemal Karpat kimdir?
 - İbn Rüşd
 - Neyzen Tevfik, (Tevfik Kolaylı) - Hayatı
 - NASREDDIN HOCA
 
MAKALELER
KİŞİLİK
EĞİTİM
İLETİŞİM
HİPNOZ
PSİKOLOJİ
BAŞARI
BAŞARI ÖYKÜLERİ
HAFIZA
KARİYER
AKTİF ÖĞRENME
İMAJ
BEDEN DİLİ
HAYATA DAİR
YAŞAM
MİZAH
ŞİİR
GELİŞTİREN SÖZLER
KİTAP ÖZETLERİ
BİYOGRAFİ
SAĞLIK
BEBEK - ÇOCUK
BİLGİ
Kyäni


Yeni Eklenenler
Fortinet Product Life Cycle - 10.10.2023
Kemal Karpat kimdir?
Yaşlılık ve Alzheimer Hastalığının İşaretleri
Türkiye il Plaka Kodları ve Telefon Kodları
İl Vilayet Telefon Kodları
Sağlık Üçgeni
Kyäni
Çörek otu yağının faydaları nedir?
Sadece burun nefesi ile iyileşebileceğinizi biliyor musunuz?
Nitrik oksit nedir, faydaları nelerdir? Vücutta nasıl arttırılır?
İbn Rüşd
Ceza Korkusu ile Doğru Yapan Çocuk Doğru Çocuk mudur?
Televizyonsuz Ev
Hakikat Nedir? Gerçek Nedir?
ÖZ'ÜN TERCÜMANI SÖZ


Döviz Bilgileri
(Doviz)
Alış
Satış

Dolar:
18.7701
18.8039
Euro:
20.3329
20.3695
Güncelle

   
Website Security Test Toplu Mail Gönderimi